Kağıt Adam Nazilere Karşı
1930 ların sonuna doğru , Naziler tüm Avrupa’yı tank ve tüfeklerle işgal etmeye yeltenmeden önce, Avusturya’nın başkenti Viyana’nın dışarıya kahve kokusu taşan gösterişli kafeleri, halinden memnun insanlarla doluydu. Henüz 20 sene öncesine kadar Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun başkenti olan bu şehir, o zamanlardaki ihtişamından pek bir şey kaybetmiş sayılmazdı. Fakat 20 sene öncesinden farklı olarak, insanlar arasında bambaşka bir şey konuşulur olmuştu; FUTBOL. Özellikle Milli takım bazında diğer Avrupa ülkelerine karşı elde edilen zaferler, meşin yuvarlağı ülke çapında epey popüler kılmıştı. Elbette her ülkede olduğu gibi Avusturya'da büyük futbolcular yetişti. Bugün sizlere, oynadığı futbolla herkesin gönlünü kazanmış, fakat bu dünyadan çok zamansız ve trajik bir şekilde göç etmiş, Nazilere karşı koyan bir futbol sihirbazından, Matthias Sindelar’dan bahsedeceğiz.
Matthias Sindelar, nam-ı diğer Kağıt Adam, o zamanlar Avrupa’nın güçlü
ekiplerinden biri olan Hertha Wien’de başladığı futbol serüvenini daha sonra
Austria Wien forması altında ömrünün sonuna kadar devam ettirdi. Altın sarısı
kıvırcık saçları ve uzun narin vücuduyla, futbol gibi sert bir oyun için pek
naif göründüğünden, kendisine Der Papierene, yani ‘’ Kağıt Adam’’ denirdi. Onun
için rakiplerinden gelen sert müdaheleler, ortalama bir oyuncuya göre daha
zorlayıcı olsa da, üstün oyun yeteneği ve zekası ile sahada harikalar
yaratıyordu. Avrupa kulüpleriyle oynanan maçlarda önce Inter, üç yıl sonra da
Sparta Prag’ı deviren ekipte başrolde Matthias Sindelar vardı. Milli takım
formasıyla çıktığı 43 maçta 27 gol atarak önemli bir rekora imza atmıştı. 1934
yılında İtalya’da düzenlenen Dünya Kupası yarı finalinde, ‘’ Kağıt Adam’’,
İtalyan kaleci Luis Monti’yi geçemeyince Avusturya Milli Takımı finali
görememişti. Kimisi ona, futbolun İkinci Dünya Savaşı’ndan önceki Pele’si
gözüyle bakarken, başkaları ona ‘’ Futbolun Mozart’ı ’’ lakabını takmıştı.
Der Papierene
Fakat 1938 senesinde komşuda bir tuhaflıklar oluyordu. Naziler, çılgın
ideolojileri ile dünyaya dehşet saçmak üzere ikinci bir büyük savaşın fitilini
yakmak üzereydiler. Çok kısa bir süre sonra, aynı dili konuşan güney komşuları Avusturya’yı
da işgal ettiler. Hükümet lağvedildi ve yerine Third Reich adına yeni bir
yönetim kuruldu. Kraldan daha kralcı olan yeni yönetim, beklenildiği gibi
Yahudi futbol takımlarını hemen kapattı ve Yahudi oyuncuların futbol oynamasını
yasakladı. Avusturyalı futbolcuların bir kısmı Avrupa’ya taşınırken, geriye kalan
oyuncular için çok fazla seçenek kalmamıştı. Bir zamanlar Avrupa arenasında
fırtına gibi esen ekibi oluşturan çoğu oyuncu Alman Milli Takımı’na katıldı.
Matthias ise ilk gelen teklifi reddetti. Bu olay, Nazilerle Matthias Sindelar
arasındaki gerilimi tetikleyen ilk kıvılcımdı.
Almanlar için propaganda en önemli şeydi. Futbol ise bunun için güzel bir
araçtı. Müttefik devletlerinden olan İngiltere’nin bu oyundaki üstünlüğünü
kırmak için Aryanlardan kurulu bir armada takım yaratmak istiyorlardı. İşgal
ettikleri ülkelerin en gözde takımlarıyla maçlar düzenliyor ve perde arkası
siyasi oyunların da desteğiyle bu müsabakaları kazanarak, bölge insanlarının
gözünde güçlerini pekiştiriyorlardı. Aynı amaçla, Avusturya Milli Takımı ile bir
dostluk maçı ayarlandı. Ostmarck ve Altreich arasında nisan ayında oynanacak
karşılaşmadan önce, Avusturyalı oyuncular bu gösteri maçını kaybetmeleri
hususunda ‘’ özenle ‘’ uyarıldılar. Fakat Vienna Prater Stadium’da o gün apayrı
bir coşku vardı. Naziler tarafından yoğun baskı ve şiddet gören Avusturya
halkı, maçı izlemek için tribünleri doldurmuştu ve şimdi ‘’Avusturya!!
Avusturya!!’’ tezahüratlarıyla sahayı deyim yerindeyse inletiyorlardı. Herhalde
oyuncular bu destekten güç almış olacaklar ki, tüm müsabaka boyunca Nazilere karşı
üstün bir oyun sergilediler. Özellikle ‘’Kağıt Adam’’ Matthias sahada adeta
Waltz yapıyordu ve bu güzel oyunu harikulade bir golle süsledi. Diğer bir suç
ortağı, ‘’ Schasti’’ lakabıyla tanınan Karl Sesta ise, 40 metreden gönderdiği
füze ile maçın skorunu tayin ediyordu.
Nazilerin Avusturya'yı İlhakı ( Anschluss )
Almanlar on binlerce Avusturyalının
önünde küçük düşmüştü. Matthias Sindelar ise, Almanlara karşı yapılan tüm
müsabakalarda aynı duruşu ve güzel oyununu sergiledi. Fakat henüz maçın ilk
senesi dolmadan, Matthias Sindelar ve Yahudi olan kız arkadaşı Camilla
Castagnola’nın cansız bedenleri futbolcunun kendi evinde bulundu. Henüz 35
yaşında olan ‘’Kağıt Adam’’ ın ölümü ülkede büyük bir hüzün yarattı. Polis
birimleri hiç zaman kaybetmeden ölüm sebebinin ‘’Karbon Monoksit’’ zehirlenmesi
olduğunu belirten bir rapor hazırladılar. İki genç aşığın intihar ettiğini
iddaa ettiler. Fakat kimse bu açıklamadan ikna olmadı. Çünkü Camilla ve
Matthias henüz tanışmışlardı ve hayatlarına bu şekilde son vermeleri için
herhangi bir sebep yoktu. Ölüm dosyası hızlıca kapatıldı. Geride kalan
Avusturya Milli Takım oyuncuları bir şekilde Alman Milli Takımı’na katıldılar.
Hatta Matthias’ı ölüme götüren maçta ki ikinci golü kaydeden Karl Sesta, Alman
Milli Takımı’na katıldığında 40 küsur yaşta olduğu için, Nazilerin en yaşlı
oyuncusu ünvanını aldı. Fakat tarih kitapları, hep o altın sarısı kıvırcık
saçları ve bilgelik sahibi sıska bilekleriyle futbol sahasını Nazilere dar
eden,’’ Kağıt Adam’’ı yazdı ve yazmaya
devam edecek.
Naziler Başkent Viyana Sokaklarında
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder