Futbolda bazı büyük olaylar vardır ki, üzerinden yıllar geçse de tarihin tozlu
raflarından er ya da geç önümüze düşerler. 1966 Dünya Kupası’nda da tam buna
benzer bir olay yaşandı. Kupayı tarihinde ilk ve son kez kaldıran İngiltere’nin
başarısını bile gölgede bırakan bu hadisenin kahramanları, Kuzey Kore’nin adı
sanı daha önce duyulmamış futbolcularından başkası değildi. Dünya kamuoyunu
şaşkına uğratan bu küçük adamlar, olayın üzerine perde çekmeye çalışanların
emeklerini her defasında boşa çıkaracak bir başarıyı elde ettiler. Bu yazımızda
kupanın favorilerinden İtalya’yı yenerek turnuva dışına atan Kuzey Kore’nin
çeyrek finale kadar uzanan hikayesini anlatacağız.
1966 senesi, çok kutuplu dünyanın politik olarak epey sancılı geçtiği bir
seneydi. Bir yanda SSCB ve Doğu’nun yükselen yıldızı Çin, diğer tarafta ise
başta ABD olmak üzere Avrupalı kapitalist ülkeler. Bu iki kutup arasındaki
sürtüşmeler sırasında irili ufaklı ülkeler tarih sahnesine eklenmişlerdi. 1950-53
arası, Güney Doğu Asya’nın güzel ülkesi Kore, kardeşler arası bir savaşın
sonunda Güney Ve Kuzey Kore olarak ikiye ayrılmıştı. Güney Kore, Amerika
Birleşik Devletleri’nin koruması altına alınırken, Kuzey Kore, Çin’in başı
çektiği Doğu Bloku’na yanaştı. Daha sonrasında ise dünyanın geri kalanı
tarafından yoğun bir yaptırım sürecine tabi tutuldu.
66 senesi Dünya Kupası organizasyonu İngiltere’ye verildiğinde, Kuzey Kore Milli Takımı'nın turnuvaya katılacağını pek az insan biliyordu. Fakat uluslar arası turnuvalardan henüz
men edilmemiş olan Komünist ülke, irili ufaklı birçok Afrika ve Asya ülkesinin
çekişmesine sahne olan mücadelenin grup maçlarının sonunda Avustralya’yı da
eleyerek turnuvaya katılma hakkını elde etti. Kupaya katılmalarına ihtimal bile
verilmeyen Korelilerin bu beklenmedik başarısı kafaları epey karıştırmıştı.
Turnuvaya katılıp katılmamaları
konusundaki tartışmalar sonucunda, milli marşlarının okunmaması şartıyla Kuzey
Kore Milli Takımı oyuncuları turnuvada boy gösterebildiler.
Diğer yanda İtalyanlar, Dünya Kupası öncesi grup maçlarında müthiş bir
performans ortaya koyarak turnuvanın en büyük favorisi olduklarını
göstermişlerdi. Polonya ve Bulgaristan’ı 6-1 lik skorla geçen Mavi Beyazlılar,
Meksika’yı beş , İskoçya’yı ise 3 golle geçerek İngiltere biletini kapmıştı. Diğer yandan Torino, Inter ve Milan gibi kulüpler, Avrupa Kulüpler Kupası’na ambargo
koymuşlardı. Fakat İtalyanlar kupaya gelirken, kondisyon ve mücadele hırslarını
evde unutmuşlardı.
Kuralar sonunda 4. Grup’ta Kuzey Kore, Şili ve SSCB ile aynı gruba düştüler.
İlk maçta Şili karşısında epey zorlansalar da maçı 2-0 almayı başardılar. Fakat
4. Grubun diğer favori ekibi Sovyetler karşısında 1-0'lık skorla yenik
düşmekten kurtulamadılar. Bu iki maçta gösterdikleri performans otoriteler
tarafından ciddi biçimde eleştirildi. Sovyetlerin ardından grup ikincisi olarak
çıkacaklarına kesin gözüyle bakılıyordu. Fakat Kuzey Koreli oyuncular, yoğun
protestolar altında yaptıkları antremanlarda İtalya’ya bir sürpriz
planlıyorlardı. Sovyetler karşısında aldıkları 3-0’lık yenilginin ardından Şili
ile berabere kaldılar fakat bu bile kimsenin dikkatini çekmedi.
19 Temmuz günü, Ayresome Park stadını dolduran binlerce İtalyan şimdiden bir
üst turda karşılarına çıkacak muhtemel rakiplerini tartışıyorlardı. Çizme
ekibinin ve Bologna’nın gol makinesi Giacomo Bulgarelli, sakatlık riskine
rağmen teknik direktör Edmondo Fabbri tarafından sahaya sürülmüştü.
Saatler 19:30’u gösterdiğinde, tarih boyunca unutulmayacak maçın başlama düdüğü
çaldı. İtalyanlar, Akdeniz ikliminden henüz çıkmamışlardı belli ki. Rakip
üstüne gidilen nadir anlar ve düzenlenen irili ufaklı ataklar pek gol
getireceğe benzemiyordu. Kuzey Kore’de ise ayrı bir oyun tarzı gözleniyordu.
Futbol estetiğine dair bahse değer bir oyunları olmasa da, rakiplerine karşı
bitmek tükenmez enerjileri ile tam saha pres uyguluyorlardı. Fakat ilk yarının
bitimine dakikalar kala hiç beklenmedik bir şey oldu ve o zamana kadar adını
kimsenin duymadığı, Moranbong Club’ün 24 yaşındaki orta alan oyuncusu Yong-Won
Ha, altı pasta buluştuğu meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu. Elbette kimse
bunun bir gol olduğuna inanmadı. Kaleci Enrico Albertosi dahi buna ihtimal
vermiyor olacak ki, yavaşça çizgiyi geçen topu takip etme zahmetini göstermedi.
Tüm stat ölüm sessizliğine bürünmüştü. İlk yarı bitmeden gelen bu gol, hakemi
dahi orta alanı göstermesi gereken anda tereddüte düşürmüştü. Fakat Kuzey
Koreli küçük adamlar, kupanın favorisi İtalya karşısında öne geçmişlerdi bile.
İkinci devre, İtalya’nın tek kale oynadığı bir 45 dakika gibi görünse de,
Koreli futbolcular öylesine hırsla mücadele ediyorlardı ki, rakiplerine oyun
kuracakları boş alanı vermemek için ölesiye koşuyorlardı. İkinci yarıyı bitiren
düdük çalındığında, saha içerisinde zıplayarak koşan ve birbirine sarılan galip
takım oyuncuları dışında herkes şok içerisindeydi. Maç sonucu öylesine şaşırtıcı idi ki, haberi alan
ajanslar, herhalde sonuçlar yanlış iletildi diye maçı İtalya lehine 1-0
verdiler. Hatta bir İtalyan ajansı, maç sonucunu 10-0 olarak aktardı. Yapılan
yanlış haberler ancak ertesi gün düzeltilebildiler. Kuzey Kore, bu skorla
beraber bir üst tura yükselerek, Portekiz’in rakibi oldu. Bu maçı 5-3’lük bir
skorla kaybetmiş olsalar da, onlar bu organizasyonun en çok konuşulan isimleri
oldular. Hatta ilk geldikleri gün ıslıklarla karşıladıkları Korelileri,
Portekiz maçında 3 bin kişilik bir İngiliz taraftar grubu destekledi. Tarihe
geçen bu maçın hikayesini de, ilerleyen günlerde sizlerle paylaşacağız.
Koreliler, tarihlerinde ilk kez katıldıkları Dünya Kupası’nda elde ettikleri bu
başarılarla futbolseverlerin büyük sempatisini kazandılar. Kendi ülkelerine
vardıklarında ise, kahramanlar gibi karşılandılar. Onlar, 13 sene önce
topraklarına izinsiz giren Büyük Biraderler’e, böylece unutamayacakları bir
çelme takmış oldular.
Kaynak
https://www.mirror.co.uk/sport/row-zed/9-surprising-facts-1966-world-3639077
https://www.yorkshirepost.co.uk/sport/football/golden-anniversary-when-pak-doo-iks-strike-shook-world-1794850
https://footballia.net/competitions/world-cup/tournaments/world-cup-1966
http://www.fifamuseum.com/stories/blog/making-history-korea-dpr-shock-italy-and-the-world-2610765/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder